Sabah kahvaltımızın ardından şehir turumuzu yapmak üzere otelimizden ayrılıyoruz. İlk durağımız Panama kanalının giriş kısmının yer aldığı bölge olacak. Burası çok yoğun ziyaretçi akımına uğrayan bir merkez. Kanalının yapımını anlatan ve gemilerin geçişini görebileceğimiz önemli bir nokta. Kanal ziyareti sonrası Panama Vieja olarak bilinen eski Panama şehir merkezini göreceğiz. Burası Panama’nın büyük bir şehir olmadan önce merkezi olarak bilinen bölgenin günümüze kalmış kolonyal merkezidir. Eski ve tarihi binalarını, sokaklarını görerek fotoğraflarımızı çektikten sonra tekrar otelimize geçiyoruz. Geceleme otelimizde.*Panama Kanalı, Atlantik ve Pasifik okyanuslarını Panama'nın dar Isthmus'una bağlayan Panama Cumhuriyeti'ne ait ve yönetilen kilit tipi kanaldır. Panama Kanalı'nın kıyı şeridinden diğer kıyı şeridine kadar uzunluğu yaklaşık 65 km'dir ve Atlantik'teki derin sulardan (daha spesifik olarak Karayip Denizi) Pasifik'teki derin suya yaklaşık 82 km'dir. Ağustos 1914'te tamamlanan kanal, dünyanın en stratejik iki yapay su yolundan biridir. Diğeri ise Süveyş Kanalı. Kanal inşa edilmeden önce gemiler Atlantikten , Pasifiğe geöiş yapmak için Güney Amerika’nın en güney ucunda yer alan Cape Horn'u döndürmek zorundalardı. Ancak günümüzde bu kanal sayesinde gemiler kanalı kullanarak yolculuklarını yaklaşık 8.000 deniz mili (15.000 km) kısaltmaktadır. 3.500 deniz miline (6.500 km) kadar tasarruf, Kuzey Amerika'nın bir kıyısı ile Güney Amerika'nın diğer tarafındaki limanlar arasındaki yolculuklarda da yapılır. Avrupa ile Doğu Asya veya Avustralya arasında seyreden gemiler, kanalı kullanarak 2.000 deniz mili (3.700 km) kadar tasarruf edebilir. 1914'teki açılışından 1979'a kadar, Panama Kanalı sadece onu inşa eden ABD tarafından kontrol edildi. Bununla birlikte, 1979'da kanalın kontrolü, Amerika Birleşik Devletleri ve Panama Cumhuriyeti'nin ortak bir kuruluşu olan Panama Kanalı Komisyonuna geçti ve 31 Aralık 1999'da Panama'ya tam kontrol geçti. Sadece Panama hükümetine cevap veren Panama Kanalı Otoritesi günümüzde hala bu şekilde yönetilmektedir. Kanal kilitleri, Chagres ve diğer nehirler tarafından beslenen Gatún, Alajuela ve Miraflores göllerinden suyun yerçekimi akışı ile çalışır. Kilitler kendiliğinden uzunluk, genişlik ve derinliktedir ve gemilerin her iki yönde aynı anda geçişine izin vermek için çiftler halinde inşa edilmiştir. Her kilit kapısında, menteşelere yerleştirilmiş, 20 metre genişliğinde ve 2 metre kalınlığında iki yaprak bulunur. Kapıların yüksekliği 46 ila 82 feet (14 ila 25 metre) arasında değişir; hareketleri, kilit duvarlarında gömülü elektrik motorları tarafından desteklenmektedir. Bunlar, her bir kilit çiftini ayıran ve kilit odalarının taşkın veya boşaltılmasının da kontrol edildiği duvarda bulunan bir kontrol kulesinden çalıştırılmaktadır. Kilit odaları 300 metre uzunluğunda, 110 metre (33 metre) genişliğinde ve 40 metre (12 metre) derinliğindedir. Dünya’nın en büyük mimarlık harikalarından biri olan bu kanalda toplamda 75.000'den fazla erkek ve kadın kanalda çalıştı. İnşaatın zirvesinde, orada çalışan 40.000 işçi vardı. En büyük zorluklardan biri, Continental Divide'ın kayalıklarını kesmekti. Altı bin adam kesme, delik delme ve kayayı kırmak için 60.000.000 pound dinamit kullanılmıştır.*

Sabah alacağımız kahvaltımızın sonrasında Costa Rika’nın başkenti San Jose uçuşumuzu yapmak üzere otelimizden ayrılıyoruz. Havalimanına transferimizin ardından bagaj ve pasaport işlemlerimizi yaparak yerel havayolları ile 1 saatlik bir uçuşla San Jose kentine varıyoruz. Hiç vakit kaybetmeden şehir turumuza başlıyoruz. Turumuzun ana ziyaret noktası MUSEO DE ORO yani Altın Tarihi-Kültür müzesi. Burada Orta Amerika tarihi hususunda bilgiler alıp yerli kabilelerin el sanatlarını ve altın işlemeciliği hakkında bilgiler alacağız. National Teatre ve kent merkezini de geziyoruz. Tur bitimi yerel bir restoranda öğle yemeğimizi alacağız. Öğleden sonra bu güzel şehirde alışveriş imkanı bulabileceğimiz serbest saatlerimiz olacak. Geceleme otelimizde.Tüm Orta Amerika ülkeleri arasında Kosta Rika genellikle en istikrarlı ve en demokratik hükümete sahip olarak kabul edilir. 1949 anayasası ile tek meclisli bir yasama organı, adil bir yargı sistemi ve bağımsız bir seçim organı öngörülmüştür. Dahası, anayasa ülke ordusunu kaldırarak, kadınlara da oy kullanma hakkı tanımıştır. Tüm vatandaşlarına diğer sosyal, ekonomik ve eğitim garantilerini vermiştir. 1970'ler ve 80'ler boyunca Kosta Rika, savaşın parçaladığı komşularına kıyasla nispeten huzurlu kalmayı başaran Orta Amerika ülkesidir. Kuzeybatıdan güneydoğuya uzanan Kosta Rika, Nikaragua tarafından kuzeye, 300 km, kuzeydoğu kıyı şeridi boyunca Karayip Denizi, güneydoğuya Panama ve 1,015 km boyunca Pasifik Okyanusu güneybatı sahil şeridi. Ülkenin en dar noktasında, Pasifik ve Karayipler arasındaki mesafe sadece 120 km'dir. Ülke doğal yaşamı ile ünlüdür. Ve birçok milli park burada bulunmaktadır. Yaşayan canlı türü ve kuş türleri açısından da çok zengin bir ülkedir. Ayrıca dış bölgelerinde dünya!nın her bölgesine ihrac edilen muz yetiştirilir. Ananas yetiştiriciliği ise 20. yüzyılın sonlarına doğru iki numaralı ihracat olarak kahveyi aşarak önemli bir ihracat haline gelmiştir.Ülke aktif, yarı aktif ve pasif volkanlarla da ev sahipliği yapmaktadır.

Sabah kahvaltıdan sonra başkentten ayrılarak özel aracımız ve yerel rehberimiz ile Arenal Yanardağı eteklerine gideceğiz Yol güzergahımız üzerinde La paz şelalesinde durup fotoğraflarımızı çekeceğiz. Bu doğal bir şelale ve ormanlık alan içerisinde yer almaktadır. La Fortuna, La Tigre San Carlos, Valle Azul, Angeles Sur, San Ramon, San Rafael, Palmares ve San Antonio kasabalarından geçecek olan yol güzergahımız yaklaşık 3 saat sonra bizleri Arenal Volkanı Milli Park alanına ulaştıracak. Varışımızın ardından yaklaşık 1 saat sürecek bir yürüyüşle Arenal Yanardağını ziyaret edeceğiz. ( Yürüyüş ayakkabılarınız hazır olsun ) Bu doğa yürüyüşünü takiben bölgeden ayrılarak yine özel aracımızla konaklayacağımız otelimize transferimizi gerçekleştiriyoruz. Otelimizde giriş işlemlerimizi yaptıktan sonra Akşam Yemeğimizi yerel bir restoranda alacağız. Sonrasında yorucu bir günün ardından yorgunluk atmak için serbest saatlerimiz de bu güzel doğa içerisinde dinleniyoruz. Geceleme otelimizde.Arenal Yanardağı son büyük patlamasını 1968'de gerçekleştirdi. Bölgeyi sıcak külle kapladı, meraları yok etti, iki köyü sildi ve yaklaşık 100.000 büyükbaş hayvanın katliamını zorladı. Volkan hala aktif ancak daha az tehdit edici. Arenal Volkanı Ulusal Parkı'ndaki yer alan ziyaretçi merkezi , lav akışlarını ve basamaklı kayaları izleme fırsatı sunuyor.

Bu sabah erken saatlerde kahvaltımızı yaptıktan sonra otelimizden ayrılıyoruz. İstikametimiz 2,5 saatlik kara yolculuğu ile Tronadora, Canas, Pijije, Liberia, Canas Dulces, Ahogados, Guacalito, ve La Cruz kasabalarını geçerek Kosta Rika sınır şeridinde yer alan Penas Blancas bölgesine varıyoruz. Varışta Kosta Rika çıkış işlemlerimizi yaptıktan sonra Nikaragua’ya girişlerimizi yapmak üzere pasaport kontrolünden geçiyoruz. Nikaragua’da farklı bir araca geçiş yaptıktan sonra kara yolculuğumuz 2,5 saat daha sürecek. Sapoa, La Virgen, Rivas, San Jorge, Belen ve Nandaime köylerini geçerek Nikaragu’nın tarihi ve kolonyal şehri Granada’ya varıyoruz. Eğer vaktimiz olursa butik bir puro atölyesinde mola vereceğiz. Nikaragua purolarıyla ünlüdür. Bugün Granada gölü üzerinde yer alan yüzlerce küçük adacığın bulunduğu Las Isletas adaları olarak da adlandırılan yörede tekne turumuz olacak. Sonrasında şehir merkezinde panoramik yürüyüş turu yaparak şehir katedrali ve kolonyal sokaklarını gezerek göreceğiz. Turumuzun ardından Granada şehir merkezinde yer alan otelimize giderek giriş işlemlerimizi gerçekleştiriyoruz. Akşam yemeğimizi otelimize yakın bir yerel restoranda alacağız. Geceleme otelimizde.

Sabah otelimizde alacağımız erken kahvaltı sonrası yola çıkıyoruz. İlk olarak Masaya volkanını ziyaret edeceğiz. Masaya Volkanı halen yarı aktif bir yanardağdır. Milli Park bölgesi koruma altındadır. Masaya yanardağı kraterine kadar aracımızla çıkıyoruz ve bu çok güzel manzarayı izliyoruz. Belki de bir yanardağa ilk defa bu kadar yakın olacaksınız. Daha sonraki durağımız Managua şehri olacak. Managua, devrimler ve ihtilaller esnasında çokça hasar almış ve yakın geçmişe kadar gerilla mücadelelerinin tam ortasında kalmış bir şehirdir. Dramatik bir çok yakın geçmiş hikayesini içinde barındırmaktadır. Şehri tepeden gören eski başkanlık binasının bulunduğu noktaya aracımızla çıkıp hem şehri izliyor hem de tarihte yaşananlar hakkında bilgi alıyoruz. Sonraki İstikametimiz ise Leon şehri olacak. Yol güzergahımız Santa Ana, Santa Rita, El Guayabal ve El Tamarindo köylerinden geçerek Leon kentine ulaşacak. Şehre varışımızla birlikte yerel rehberimiz eşliğinde yürüyüş turumuza başlıyoruz. Bembeyaz duvarlarıyla ünlü Leon şehir katedralini, tarihi sokaklarını ve binalarını göreceğimiz şehir turumuzda bu muhteşem kolonyal şehri keşfediyoruz. Akşam yerel bir restoranda AKŞAM YEMEĞİMİZİ aldıktan sonra konaklayacağımız otelimize yerleşerek dinleniyoruz. Geceleme otelimizde.Nikaragua, Orta Amerika cumhuriyetlerinin en büyüğüdür. Tarım ekonomisi, otokratik hükümet tarihi ve bölgesel kalkınma dengesizliği ile karakterize edilebilir. Neredeyse tüm yerleşim ve ekonomik faaliyetler ülkenin batı yarısında yoğunlaşmaktadır. Ülkenin adı, bugünkü Nikaragua Gölü'nün çevresinde 15. yüzyılın sonları ve 16. yüzyılın başlarında yaşayan yerli kabilenin şefi Nikarao'dan geliyor. Nikaragua'nın Latin Amerika'da hem İspanyol hem de İngilizler tarafından sömürgeleştirilen tek ülke olmasıile benzersiz bir tarihe sahiptir. Nikaragua’nın nüfusu çoğunlukla mestizozlardan (karışık Avrupa ve Kızılderili soyundan gelenler) oluşur. Ulusal başkent, ülkenin en büyük şehri olan ve nüfusun yaklaşık altıda birine ev sahipliği yapan Managua'dır.

Bu sabah kahvaltımızı aldıktan sonra Nicaragua’nın kuzeybatısına doğru ilerliyoruz. Yaklaşık 2,5 saatlik kara yolculuğumuzda Nikaragua – Honduras(Guasaule) sınırına varıyoruz. Pasaport ve ülkeye giriş işlemlerimizin ardından aracımıza geçerek kara yolculuğumuza başlıyoruz. Burada Honduras’ın Choluteca, San Lorenzo kasabalarından geçerek Honduras - San Salvador sınırına ulaşıyoruz. Ülkeye giriş işlemlerimizin ardından konaklayacağımız otelimize doğru transferimiz gerçekleşecek. Otelimize varışı takiben giriş işlemlerimizi gerçekleştirdikten sonra, yarım günlük şehir turumuzu yapacağız. Şehir merkezinde Metropolitan Kathedrali, Hükümet sarayı, National Theathre göreceğimiz yerler arasında ve yine meşhur Monsenor Romero’nun öldürüldüğü Divina Providencia Chapelini göreceğiz. El Savador uzun yıllar İspanyol sömürgesi olarak soylu aileler tarafından yönetildikten sonra bağımsızlığını kazanmış olmasına rağmen, kakao ve Afrikadan getirilen kahveye elverişli toprakları sebebiyle iç savaşlar ve çatışmalar ile günümüze kadar gelmiştir. Yerel para birimi Amerikan doları olan sayılı Latin ülkelerinden birisidir. Günümüzde gelişme sürecini hızla kat etmektedir. Turumuzun ardından tekrar otelimize dönerek dinlenmek üzere odalarımıza yerleşiyoruz. Geceleme otelimizde.  

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasında otelimizden ayrılıyoruz. ( Bu sabah tura çıkarken yanımıza Mayo-Şort- Havlu hazırlığı yapmalıyız ) İlk olarak Boqueron kraterini görmeye gideceğiz. Milli park bölgesi olan bu yerde yürüyüş turumuzu yaptıktan sonra yine özel aracımız ile Tazumal Arkeolojik alanını görmeye gideceğiz. Daha sonra bir başka tarihi şehir olan Ruinas de San Andrés yöresi ziyaret edilecek. Bugün tarihi ziyaretlerimizi tamamladıktan sonra şehir merkezine 2 saat mesafede olan Costa Del Sol isimli sahil şeridine geçeceğiz. Burası başkente en yakın deniz kıyısı yöresidir. Özel bir Turistik tesiste yerimizi alıyoruz. Bu güzel deniz kıyısı tesisinde hem dinleneceğiz hem de ÖĞLE YEMEĞİMİZİ alacağız. Costa Del Sol plajları denize girmek için çok ideal bir yerdir.Günümüzü burada tamamladıktan sonra akşam saatlerinde yeniden otelimize dönüyoruz. Geceleme otelimizde

Sabah otelimizde alacağımız erken kahvaltımızın ardından kuzeyde El Salvador’un komşusu olan Guatemala’ya doğru yola çıkıyoruz. Yaklaşık 2,5 saat sürecek olan kara yolculuğumuzda Santa Tecla, Lourdes, Armenia, Izalco, Sansote, San Julian ve Metallo kasabalarının yolu üzerinden geçtikten sonra El Salvador – Guatemala sınır kapısına ulaşıyoruz. Burada sınır kontrol ve pasaport işlemlerimizi yaparak yolculuğumuza devam ediyoruz. Yolculuğumuzun devamındaki rotamız 3,5 saat sürecek ve Cara Sucia, El Gulsnay, La Hachadura, Los Cerritos, Taxisco ve Escuintla köylerinden geçerek Panahajcel kentine ulaşmış olacağız. Otelimize giderek eşyalarımızı bıraktıktan sonra Atitlan gölü kenarında yer alan bu güzel şehirde çevre gezilerimizi yapıyoruz. Atitlan gölünde kısa bir tekne turumuzda olacak. Akşam yemeğimizi yerel bir restoranda aldıktan sonra konaklayacağımız otelimize giriş işlemlerimizi yaparak dinlenmek üzere odalarımıza yerleşiyoruz. Geceleme otelimizde.

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından erken saatlerde otelimizden ayrılıyoruz. Bugünkü durağımız tarihi Antigua şehri olacak. Özel aracımız ile bölgeden ayrılacağız. Paramos, Pastores, Jocotenengo köylerinden geçerek 2 saatlik kara yolculuğumuzun ardından Antigua’ya varacağız. Ekvator çizgisine yakınlığından dolayı yıl içerisinde çok fazla mevsim değişikliği yaşanmayan Guatemala’da hava sıcaklığının ne çok soğuk ne de çok sıcak olmayışından ötürü buraya ilkbaharlar ülkesi denmektedir. Yol güzergahımız üzerinde yeşilin birçok tonuyla muhteşem manzaralar bizleri bekliyor olacak. Fırsat olursa fotoğraf molası da vereceğiz. Antigua bölgeye gelen İspanyollardan önce de Mayalar tarafından yerleşim yeri olarak kullanılan bir merkezdi. Volkanik dağlara yakınlığı ile bilinen şehrin yerleşim yeri olarak kurulmasının en büyük sebeplerinden biride volkanik yapısından dolayı zengin bitki örtüsüne sahip olmasıdır. İspanyolcada ‘’eski’’ anlamına gelen şehrin; eski meydanı, şehir katedrali ve Antigua’nın isminden de anlaşılacağı gibi tarihi sokaklarını yürüyerek gezeceğiz. Yürüyüş turu yaptıktan sonra konaklayacağımız otelimize yerleşerek dinleniyoruz. Akşam yemeğimizi otelimize yürüyüş mesafesinde olan yerel bir restoranda alacağız. Geceleme otelimizde.

Bu sabah çok erken saatlerde otelimizden ayrılacağız. Uzun ve bir o kadar da renkli bir yolculuğumuz olacak. Volkankar ülkesi olan ve bu sayede çok sayıda minarellerle her tarafı yemyeşil bir görüntüye sahip olan Guatemala’nın doğasını içinden yaşayabileceğimiz kara yolculuğumuz sonrası Rio Dulce bölgesine varıyoruz. Kara yolculuğumuz Guatemala’nın başkenti Guatemala City yakınlarından ve Mixco, Agua Caliente, Sanarate, Agua Salobrega, Guastatoya, Cabanas , Teculutan, Rio Hondo, Gualan, Los Amates ve Morales kasabalrından geçerek bölgeye ulaşacak. Rio Dulce ; tabiatın içerisinde ormanın yanı başında Lagün bölgesinde yer alır. Varışta ilk olarak burada konaklayacağımız otelimize uğrayarak kısa bir mola veriyoruz. Daha sonra aktivitelerimize başlayacağız. Izabel Gölünü göreceğiz. Burası denize bağlantısı olan dev bir göldür (Lagun). Yağmur ormanları ve doğal yaşamı tam yerinde görmek için Guatemala’da en çok ziyaret edilen yerlerin başında gelen bir yöredeyiz. Izabal Gölünde bir tekne turumuz olacaktır , daha sonra , kolonial dönemden kalma Castillo de San Felipe ( Felipe Kalesi ) ziyaretimiz olacak. Çevre gezilerimizi bitirdikten sonra tekrar otelimize dönüyoruz. AKŞAM YEMEĞİ otelimizde alınacak. Geceleme RIO Dulce’de otelimizde.

Bu sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrası kara yolculuğumuza başlıyoruz. Bugünkü durağımız Peten gölü kıyısında yer alan Flores kenti olacak. Kara yolculuğumuzun güzergahı Semox, Toquela, Chocon, La Cumbre, Chacte, San Luis, Poptun, Machaguila, Boca Del Monte, EL Chal, Santa Ana Viaje, La Pandoresa kasabalarının bulunduğu bölgelerden geçerek Peten gölü kıyılarında yer alan Flores’e ulaşacağız. Bölgedeki otelimize varmadan önce Flores,’e 1 saat mesafede yer alan Guatemala‘nın en ünlü tarihi dokusunun bulunduğu TİKAL MİLLİ PARKINA ziyarete gideceğiz. Maya Uygarlığının baş yapıt kentlerinden olan ve en iyi korunmuş ihtişamlı tapınakları ile halen her gün binlerce yabancı turisti bölgeye çeken TİKAL‘i ziyaret edeceğiz. ÖĞLE YEMEĞİ Milli Park bölgesinde yerel bir restoranda alınacaktır. Tikal, bugünkü Guatemala'daki yağmur ormanlarında Peten ilinin kuzeybatısında bulunan en büyük Maya kenti ve tören merkezidir. Güney düzlüklerindeki öteki Maya merkezleri gibi Tikal’da orta oluşum döneminde küçük bir köydü. Maya uygarlığı denilince aklımıza bugün ilk gelen merkezlerden birisi Tikal ‘dir. Ziyaretimizin ardından tekrar kara yolculuğu ile Flores merkeze dönüyoruz. Peten gölü üzerinde tekne turu yaparak çevreyi tanımaya devam ediyoruz. Turumuzun ardından tekrar karaya dönerek otelimize geçiyoruz.Giriş işlemlerimizi yaparak uzun bir günün yorgunluğunu atmak üzere dinleniyoruz. Geceleme otelimizde.

Bu sabah çok erken saatlerde otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından havalimanına gitmek üzere yola koyuluyoruz. Belize uçuşumuzu yapacağız. Rehberimizin belirlediği saatte lobide buluşuyoruz. Havalimanına varışımızı takiben yerel saat ile 16:45’te Flores’ten Belize uçuşumuzu yapıyoruz. Yerel saat ile 17:30’da varışımızı takiben bizleri bekleyen özel aracımızla otelimize transferimiz gerçekleşecek. Uçak saatimizden dolayı Belize City’de akşam yemeği molası vereceğiz. Geceleme Belize’deki otelimizde.

Bu sabah kahvaltımızı erken saatlerde almamızı takiben valizlerimizde beraber otelimizden ayrılacağız. Kara yolu ile Meksika sınırına doğru ilerliyoruz. Kısa bir yolculuğunun ardından sınırda giriş işlemlerimizi gerçekleştirerek Meksika topraklarında ilk ziyaretimizi yapmak üzere yolumuza devam edeceğiz. Ziyaret noktamız Tulum şehri olacak. Bu şehir Maya uygarlıklarından buyana önemini sürekli korumuş ve Yukatan yarımadasının liman şehri olarak yüzyıllar önce Mayalara dahi okyanusun güvenliğini kazandırmış önemli bir şehirdir. Bu şehirde alacağımız öğle yemeğimizin ardından tekrar yolculuğumuza devam ediyoruz ve Meksika’nın en doğu ucu kıyısı karayip denizi sahillerinde yer Tulsayap, Akumal, Puerto Aventuras, Playa Del Carmen, Punta Maroma ve Puerto Morales kasabalrını geçerek Meksika’nın en uç kıyısı Cancun şehrine ulaşıyoruz. Varışımızın ardından otelimize yerleşiyoruz. Geceleme otelimizde.Meksika’ya girişte vizeler detaylıca incelenmektedir. Bazen turist yoğunluğundan kaynaklı olarak incelemeler fazla vakit alabilmektedir.. Havalimanında bu beklemeden oluşacak stres esnasında daha sakin olmanızı ve kurallara uymanızı önemle rica ederiz.

Sabah kahvaltının ardından erken saatlerde otelimizden ayrılıyoruz. Meksika’daki son durağımız Chichen itza antik kenti olacak. UNESCO tarafından Dünya Mirası listesine alınan ve 300 hektarlık bir alanı kaplayan Chichen Itza antik kentini keşfetmek üzere yola çıkıyoruz. Burada 700-900 yıllar arasında büyük bir Maya topluluğu gelişerek alanın güney bölgesi yapılarının çoğunu inşa etmiş. Ancak, orta bölgede yer alan ve toplam 365 basamak ile Maya takvimini simgeleyen ve Tüylü Yılan Tanrısına ithaf edilen Kukulkan Piramidi, Jaguar ve Kartal motifleriyle süslenmiş Savaşçılar Tapınağı, Maya dünyasının en büyük örneği olan “Juego de Pelota” top oyun sahası gibi ana yapıların tasarımı açıkça bir Toltek etkisi taşımaktadır. Chichen Itza keşfinin ardından ÖĞLE YEMEĞİ yerel restoranda alınacaktır. Yolumuza Puerto Aventuras, Playa del Carmen, Punta Maroma, Puerto Morales kasabalarını geçerek tekrar CANCUN şehrine doğru devam edeceğiz.Otelimize ulaştıktan sonra dinlenmek üzere odalarımıza çıkıyoruz. Geceleme Otelimizde.Chichen itza ; Meksika'nın en çok ziyaret edilen popüler Maya kalıntılarından biridir.Maya kalıntıları açısından hayli zengin bir bölge olan Yucatan Yarımadasında yer alan en büyük Maya yerleşim yerlerinden birisidir ve UNESCO Dünya Kültürel Mirası ve Dünya’nın Yeni 7 Harikası’ndan biri olduğu için en fazla ziyaret alan yerdir. Kolomb öncesi Terminal Classic döneminde yaşayan Maya halkı tarafından inşa edilen büyük bir şehirdi. Bu arkeolojik alan Meksikanın Yucatán Eyaleti Tinúm Belediyesi'nde bulunmaktadır. Chichen Itza anıtlarının altındaki arazi, Yucatán eyaleti tarafından satın alındığı 29 Mart 2010 tarihine kadar özel mülkiyete aitti. Fakat günümüzde federal mülktür ve sitenin yönetimi Meksika Ulusal Enstitüsü Antropología e Historia (Ulusal Antropoloji ve Tarih Enstitüsü) tarafından korunmaktadır. 2017 yılında 2.6 milyon turist tarafından ziyaret edilerek Meksika’nın en çok ziyaret edilen arkeolojik kalıntı ünvanını almıştır. Bu kutsal yer, Yucatán yarımadasının en büyük Maya merkezlerinden biriydi. Yaklaşık 1000 yıllık tarihi boyunca, farklı halklar kentte izlerini bıraktı. Dünyanın ve evrenin Maya ve Toltec vizyonu, taş anıtlarında ve sanatsal eserlerinde ortaya çıkar. Maya inşaat tekniklerinin Orta Meksika'daki yeni unsurlarla kaynaşması Chichen-Itza'yı Yucatán'daki Maya-Toltec medeniyetinin en önemli örneklerinden biri haline getirir. Savaşçıların Tapınağı, El Castillo ve El Caracol olarak bilinen dairesel gözlemevi gibi birkaç bina hayatta kalan önemlis kısımlarındandır. Bu turumuzda hayatta kalmış tüm bölümleri görüyor olacağız. 

Bugün otelimizde sabah kahvaltımızı aldıktan sonra uçak saatlerimize kadar serbest dinlenme vaktimiz olacak. Dileyen misafirlerimiz Cancun’un muhteşem plajlarında keyifli vakit geçirebilirler. Rehberimiz sizlere bu konuda yardımcı olacaktır. Buluşma saatimizde otel lobisinde çantalarımız ile birlikte hazır olacağız. Özel aracımız ile havalimanına transfer olduktan sonra Paris aktrarmalı İstanbul uçuşumuzu yapmak üzere işlemlerimizi tamamlıyoruz. Air France havayolları ile 19:30 da kalkacak olan uçağımız önce Paris’e , oradan da İstanbul uçuşuna devam edecek. Varışımız bir sonraki gün sabah erken saatlere denk geliyor. İstanbul havalimanına varışımızın ardından anılarla dolu turumuz sona eriyor…Not: Varış saatimiz yerel saat ile sabaha karşı İstanbul’a iner. Bu da takvimde yeni bir güne denk gelir.Başlangıçta Maya Kızılderilileri tarafından yerleşilen Cancun bölgesi, Maya dilinde Gökkuşağının sonundaki gemi anlamına gelen Cancuné kelimesinden türemiştir. Cancún, Meksika hükümeti tarafından özel çıkarlarla birlikte yapılan üç yıllık koşullar çalışmasının ardından, bölgenin uluslararası bir tatil merkezi için uygun bir yer olarak seçildiği 1970'e kadar 100’den fazla mayalının yaşadığı küçük bir balıkçılık ve toplama yerleşimi olarak kaldı. . 1980'lerde başlayan inşaat çalışmaları ile başta Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa olmak üzere dünya’nın birçok bölgesinden turistlerin akın ettikleri bir tatil cenneti haline geldi. Cancun , Mayaların yaşadığı dönemde Yucatan yarım adasının en stratejik bölümüydü . Burada yaşayan yerliler irili ufaklı bir çok tapınak ve piramit inşa etmişlerdi. Ne yazık ki Avrupalıların bölgeye ayak basmasından sonra bu yapıların ancak bir kısmı günümüze kadar kalabildi. Bunlardan bir tanesi de Chichen itza piramitleri ve tapınağıdır. Yarın ki gezimizde buraya giderek bölge ve yerliler hakkında bilgi alacağız.